21 Nisan 2012 Cumartesi

EsT is Here! ;)

Uzun zamandır aklımda bulunan bir fikri gerçekleştirmek üzere ben de artık buradayım! Yazı yazma merakım hep vardı, ama ben onu hiç dışarıya yansıtmıyordum. Yazı yazmayı ilk öğrendiğim yıllarda da elime kağıdı kalemi alıp karalamıştım bir şeyler, günlükler tutmuştum. -Her ne kadar kamyoncu bir ruhla yazılmış olsalar da:)- Hatta ortaokulda Atatürk'e şiirler yazmıştım:) Sevdiğim bir Türkçe hocam vardı, onu da kaybedince yazmak istemedim. Sanki yazdıklarımı okutucak kimsem kalmamıştı. Böylece törpüledim kendimi, içime attım çoğu şeyi. Okur kısmına geçip, okudum bir süre de. Sonra onu da bıraktım, sadece şiir okur oldum. Baktım ki böyle olmayacak, yine sarıldım kaleme. Bu sefer okur-yazar dengesini sağlamaya çalıştım. Okuduğum şiirleri yazarak başladım işe, sonra da ufak ufak bir şeyler karalamaya.. Yazdıklarımın, düşündüklerimin toparlanıp bir düzene sokulması gerektiğine karar vermemle soluğu burada aldım:) Aslında öyle hemen soluğu burada alamadım, 21'i bekledim. 21 önemli çünkü. Tarihler 21'i gösterince, EsT'ye yakışır bir şekilde geldim(: 
Neden 21 sorusu oluştu şimdi kafalarda, biliyorum. Zaten en çok cevapladığım sorulardan biri de bu. En kısa şekliyle 21 benim umudum, hayallerim, başlangıçlarım.. :) Ama onu böyle kısacık değil de başka bir yazıda uzun uzun anlatmak gerek. ;)

Duygular kaleme dökülmeli, hiçbir şey içinde kalmamalı insanın. Düşündükçe kendini yiyip bitirmektense, anlatıp kurtulmak en güzeli. -Ne kadar kurtulunabilirse.- Öyle edebi falan olmasına da gerek yok, bir şeyler dile dökülsün yeter. Anlaşılır olmak önemli olan, zira anlam önemli. Belki de bir şeyler anlamlansın diye buradayım.

Uzun lafın kısası, EsT de artık burada! Hoşgeldi, sefalar getirdi (: