26 Temmuz 2012 Perşembe

Mim (:

Bu alemde henüz körpecik olduğum için mim olayı nedir, ne değildir bilmiyordum. Ta ki aysa's home beni mimleyene kadar.: ) Sayesinde mim olayını öğrendim ve hemen yazmaya koyuldum. Mimin konusu bana dair 7 bilgi imiş. Buyrunuz efendim :))

1)Küçük Prens'i defalarca okuyan, olmazsa olmazları arasında Behzat Ç. yer alan, şiir okumayı seven, Fd aşığı, hala mucizelerin olabileceğine inanan, umut dolu ve kısacası EsT olan bir çimen gözüm ben aslında. :)
2)Bi de Kerem'in "E" diye seslendiği teyzesiyim. :)
 
3)21 manyağıyım. Sen seçmeden senin olan ve hiçbir zaman değiştiremeyeceğin şeyler vardır hayatında, 21 benim için bunlardan biri. Uğurlu rakam falan olmasından ziyade 21'in benim hayatımda çok şey ifade ettiğine inanıyorum. Bu yüzden her ayın 21'i benim için özeldir, umudumdur. :)
 
4)Ablasının evlenecek olmasını kabullenmeye çalışan bi kardeşim aynı zamanda..
 
5)2 sene sonra öğretmen olacak ama hala ortaokul-lise sıralarındaki öğrenciymiş gibi duran ufaklığım. Yıllardır 38 kiloyum ve bazen doğarken 38 kilo mu doğdum acaba diye hayatı sorgulamaktayım. :)
 
6)Tiyatro aşığıyım. Bir gün o sahnede ben de yer almalı ve o sahnenin tozunu mutlaka yutmalıyım.
 
7)Hayatının her aşamasında To do List" oluşturup, onları gerçekleştirmeye çalışan bi azim örneğiyim. :) Yani anlayacağınız EsT'in kafasında planlar planlar.. (: 

Mim için tekrar teşekkürlerimi sunup, mimi çok sevdiğim arkadaşım Mer'e paslıyorum. 

Öptümby:)

22 Temmuz 2012 Pazar

20'lik :)

Bir yaş daha büyüdüm dün. Keşkeleriyle, iyi kileriyle, gözyaşlarıyla, kahkahalarıyla dolu bir 19 yılı geride bırakmış oldum. Giderayak yapacağını yaptı gene bizimki, ama olsun iyi de oldu. Bazı şeylerle yüzleşip, 10'lu yaşlarda bırakmanın zamanı gelmişti. Böylelikle onlara "güle güle şekerim" diye yol vererek 20'li yaşlara tertemiz bir merhaba demiş oldum. Daha bi mutluyum, umutluyum 20'lerden:)

Doğum günüm ramazana denk geldiği için öyle büyük bi ekşin beklemedim açıkçası. İftar saatinde imamı yemeğe alırız, ezanı okur ardından sahura kadar ilahiler eşliğinde kutlarız diye geyikler döndürdüm. Ama her ezanın sonunda imamdan " iyi ki doğdun Eliiif " şeklinde bir jest beklemedim değil, bekledim. Ama utandı ellam. :))

00.00'dan itibaren telefon, mesaj, mail trafiğine tutularak sürekli tebrikleri kabul ettim. "Fd'li, 21'li, Keremli nice mutlu yıllara" gibi güzel dilekler aldım sevdiklerimden. :) Bu yılda boncuktan kuş yapanım olmadı ama sevdiceklerimle güzel bir doğum günü kutlamam oldu. Biricik arkadaşlarım süpriz yapıp geldiler, hem beraber iftar hem doğum günü kutlaması bi taşla iki kuş anlayacağınız. :) Reşat Abi ailecek kutlamamızda ilk defa yer almış oldu, Tuğçe babasını ikna edip izin kopartmayı başarabildi. Ülkü ablamda onlara pastadan 2 dilim vererek ödüllendirdi. :)) Merve hediyesini önümde diz çökerek verdi, Tuğçe de güzel kolyemi boynuma takarak romantik anlara imza attık. :)) Annem fotoğraflarda sabit durarak, babam Tugçe'yi "Elmadağ’da hava esmiyo mu yani?" diye sürekli sorgulayarak bizi kahkahalara boğdu. :) Gözyaşı dökülmeden olmazdı, en duygusal anlar Ülk'ün hediyesini vermesiyle yaşanmış oldu.. Ablam her ne kadar paint terk olsa da, her sene olduğu gibi bu sene de en anlamlı hediyeyi o vermiş oldu. 3 kişilik aşkımızın simgesi odamızın en güzel köşesinde yerini buldu:)) Kerem bu günde yanımda olmayıp, deniz kum güneş 3'lüsünü tercih ettiği için büyük bir tepki topladı. Ama "Sana pır pır aldım E, özledim" demesiyle hemen affedildi:))

Süprizler, tebrikler, pasta ve hediye merasimi falan derken 20 yaşıma girmiş oldum. 20. yaşım daha gelmeden 20'lik dişlerle çok çektirdi sene içinde bana. Zor bir yas olacağa benziyor gibi.. Ama ben de kolay pes eden bi insan değilim cicim, haydi hayırlısı bakalım. Gelsin hayat bildiği gibi.. :)


Pastamın üstündeki yazıyla da insanlara hayatı sorgulattığımı fark ettim. :) Olsun. İyi ki varım, iyi ki varsınız!:)

3 Temmuz 2012 Salı

Alıntılar*

“Bizi bizden uzaklaştıran
Unutulmuş bir geçmiş..
Silinmiş bir hatıra..
Parçalanmış bir benlik..
Lanetlenmiş bir tarih..
Elleriyle öldürdüğü ikizini kucağında taşıyan bir deli gibiyiz.
Ne yazık ki o cesedi hiçbir zaman gömemeyeceğiz.”

-Mine SÖĞÜT-